1 Aralık 2011 Perşembe

Aşk Üzerine

Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum. Aradan geçen zamanda yaşadıklarımı biraz soğuduktan sonra aktarmak istiyorum. Aslında tam olarak istediği şey yaşadıklarımın ve  düşüncelerimin ayak izlerini geçmişin unutulmuşluğuna göndermeden saklamak. Bu blog kimse tarafından izlenmediğini biliyorum. En yakınım olarak düşündüklerim bile benim burada yazdıklarımdan haberdar değiller. Dijital evrensel çöplüğün içine gönderilmiş hayal kırıklıklıkları ve hüzünler benim paylaştıklarım.

Bu gün yazmak istediğim şey aşk üzerine. Aşk nedir? diye uzun uzun yazmayacağım. Sadece benim penceremden bugünkü ruh halime göre aşkı tarif etmeye çalışıyorum. Aşk biriktirdiğimiz güzel anlar mı? Yoksa faydalandığımız, karşımızdaki bir nebze olsun kendi ihityaçlarımız doğrultusunda sömürdüğümüz bir ilişki biçimi mi? Ben her ikisi de olabilir. Benim açımdan hayatta kesin kararlar diye bir şey yok. Aşık olmayı karşımızdaki nasıl tanımlayabiliyorsa bende aşkı o tanım üzerinden yaşamaya çalışıyorum. Sıkıntı materyalist bir yaklaşımın aşk doğasına verdiği zararı anlayabilmek.

Daha rahat yaşamak uğruna birbirimizi mi yıpratıyoruz. Para, imkan gelip geçici değerler iken şimdi amaçlarımız haline geldi. Şimdilik aklımda kalanlar bunlar, zamanı geldikçe hatırlayabildiklerimi ve hissettiklerimi burada yazacağım. Kendi kişisel tarihimden bir yaprak.