22 Nisan 2009 Çarşamba

Bir Üşengecin Hazin Sonu

Sait Faik öykülerinden esinlenerek bir başlık atmak istedim ama sanırım tam da olmadı. Efendim durum şu ki 5.5 Kg doğan bir insan evladı olarak hayatımın evreleri - iri kemikli, genç irisi, toraman, şişman ve obez- şeklinde sürmekteydi. Dün gece kız arkadaşım kilo verme konusunda verdiğim sözleri hatırlatırken "sen bana söz verdin" , "senin sözüne nasıl güveneyim ki kilo vermeden" gibi cümleler kurarak bende ani bir ışık çakmasına neden oldu. Aygır İmam'la boy ölçüşecek gibi olan iştahım bir anda psikolojik sebeplerle de olsa kesiliverdi. Sabah taze sıkılmış portakal suyu içtiğim bir günde öğlen iş yerinde çıkan çok kızarmış tavuk, tarhana çorbası ve yoğurdu yiyerek kendime çeki düzen vermede ilk devrimi başlattım. Gerçi geçen hafta pantalon almak için gittiğim bütün iş yerlerinde sizin ölçülerinizi " kalantor iş adamları " kullanıyor diyen tezgahtar bana bir işaret vermedi değil ama dünkü kavga başka canım. Acaip hırslandım en azından 101 Kg dan 95 Kiloya düşmek için düğmeye bastım. Ölüm diyeti mi olur başka birşey mi olur bilmem ama en az 6 kg 1,5 hafta içinde vermeliyim. Çok sevdiğim Dune serisinden bir aforizma ile bitireyim yazıyı. Bu da kendi kişisel tarihime düştüğüm önemli bir not olsun ama azıcık manidar oldu gibi.
The wreckage of man's repeated attempts to control the universe is strewn along the sordid beaches of history.

-Theatre graffiti in Ichan City, Jongleur

20 Nisan 2009 Pazartesi

Beğenmezsen Okuma

Yazının başlığını severek takip ettiğim bir bloğa gönderme yaparak vermek istedim. Sayın T'Pol yazılarından anladığım kadarıyla iş ve yaşam tecrübesi bana nazaran oldukça fazla olan ve kanımca bloğunda oldukça faydalı bilgileri paylaşan bir hanımefendi. Yazılarını Ekonomix birlikte zevkle okuduğu burdan belirteyim. Bu arada Ekonomitürk de yazan yazarları ve blog sahibinin yazılarını da oldukça beğendimi belirtmeliyim. Bloğa göz atan olursa bu yazı vesilesiyle benim de faydalandığım güzel bilgilerden faydalanmasını sağlayayım dedim. Linkler aşağıda:

http://ekonomiturk.blogspot.com
http://begenmezsenokuma.blogspot.com/

SuperClassico Sonrası

O kadar yaygara yaptık ama dağ fare doğurdu. Kısır futbol ve sertlik dozajının yüksek oluşu en azından Turkcell süper ligdeki Fener ve Galatasayı'ın maçlarından daha izelenebilir bir maç izleme imkanı verdi. Gerçi ikinci yarıda Palermo'nun golüne kadar Lyon-Bordo maçına zıplamıştım. Golü son anda gördüm. Lyon ve Bordeaux gerçekten harika bir maç seyretirdiler keşke aynı şeyi Boca ve River içinde söyleyebilsem. Pas hataları ve Ömer üründülün klasik deyimiyle "bloklar arası yardımlaşmanın" olmaması Arjantin liginin seviyesini aşağıya çekiyor. Maçtan aklımda kalanlar;

Falcao'nun karşı karşıya kaçırdığı gol
Palermo'nun golü
Gallardo'nun serbest vuruştan attığı gol
Tribünlerdeki muhteşem taraftarlar

Yıldızlarını her sene kaybeden G.Amerika'nın bu iki büyük devi seneler geçtikçe rekabetin ismen devam edeceğini anlatır gibi fubol oynadılar. Daha iyi maçlar seyretmek dileğiyle....

17 Nisan 2009 Cuma

El SuperClassico

Sonunda FB-GS derbisinden sonra derbilerin en ateşlilerinden birisini NTVSpor sayesinde Canlı seyretme şansımız olacak. Pazar günü saat 21:00 da geçen sezondan yaralı River La Bombonera ya konuk olacak. Derbi geleneğinin sürüp kendi evinde Boca'yı bir farkla da olsa devirmesini temenni ediyorum.

Bir Fenerbahçe taraftarı olarak River'ı tutmak ilginç bir deneyim ama bir türlü sevemedim Boca'yı renkleri tam sarı larcivert olmasa gerek :)

"Sos Cagon "la çoşmak dileğiyle Vamos River

7 Nisan 2009 Salı

Barack Hussein OBAMA

Yeni Dünya Düzeni , neo-con'lar, Bush derken dünyayı sallayan krizle birlikte ABD, Obama'nın kampanyasındaki slogana uygun bir biçimde dünyayı yeni düzene göre düzenlemeye başladı. Silah zoruyla jandarmalık yapan, ülkeler işgal eden yada işgal edilmesi için kulis yapan bir ABD2den uzlaşmacı ve ikna edici! yöntemler kullanan bir ABD olma yolunda aşama kaydetmeye başladı. TBBM de yaptığı konuşma ve yaklaşmı tarzı olumlu hava yaratırken ülkesinde CEO ikramiyelerini eleştirmei ve mütevazi yaşamaya çalışması insanların ABD yi Bush zamanında farklı olarak algılaması için birer fırsat sunuyor. Ancak yaratılan tüm olumlu havaya ve dinler arası diyaloğa verdiği desteğe rağmen NATO'nuun başına karikatür krizinden mimli bir başkan getirmesi ve Ermeni soykırımı iddiaları için iç politika argümanlarında uzaklaşmaması ileride problem yaratması muhtemel konular için birer işaret olarak algılanabilir.
Ekonomitürk bloğunda yazılan yazıları vakit buldukça yakından takip ediyorum. Bu ziyarete ilişkin Eko-politik yorumlarını görürsen kaynak göstermek kaydıyla biraz da kendi yorumlarımla burada paylaşırım.

Makinaların Seferi

Dune Serisinin karakterlerine tanımak için ufak bir giriş yaptığımız Dune yazısının devamını yazma sözü vermiştim. Şimdi sözü tutmanın zamanı geldi gibi. Frank Herbert’in ilk kitabı olan Dune’da tanıtılan karakterlerin birçoğuna ait detaylar oğlu tarafından devam ettirilen hanedanlar ve Jihad serisinde verilmiştir. Hikâyenin köklerine ve Jihad serisinin ilk kitabına bir göz atalım. Dune serisinin ilk kitaplarında kurgunun tam göbeğinde yer alan Harkonnen – Atreides rekabetinin kökleri Jihad serisinin son kitabında detaylı bir biçimde anlatılmakta (okumayanlar için çok fazla spoiler vermeyeyim) ayrıca karakterlerin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik çevrede kitaplarda ayrıca işlenmiş olması oldukça güzel bir ayrıntı.
Kilit karakterlerin kim olduğuna gelince, Vorian Atreides ve Abulurd Harkonnen kimlik olarak kan davasının başlangıcını oluşturan iki isim olarak öne çıkıyorlar. Ayrıca Ginaz Kılıç okulları ve antik okullar olan Bene Gesserit,Mentat ve Suk okullarının doğuşunun ve temellerinin anlatıldığı bölümler bulunuyor.

Clasura – Sueño de La Campeon

Colon ve Lanus ligin tepesine kurulmuşken Gorosito milli takım maçları arasından önce son dakikada gelen galibiyetin sinyallerini tam alamamışken bu hafta Avellaneda derbisini kaybetmiş ve hoca – yönetim çalkantılarıyla boğuşan Racing’e 1-0 mağlup olması Apertura da yaşanan hezimeti şampiyonlukla gidermeyi planlayan River için oldukça kötü bir sonuç oldu. Maçı yayınlayan bir kanal olmadığı gibi denk gelip de internet üzerinden de seyretme imkanı bulamadım ama özetlerden gördüğüm kadarıyla Racing River Plate’e nazaran daha istekli ve arzulu bir oyun ortaya koymuş. River, Boca da bocalarken derbiye kadar bu fırsatı değerlendirmeli ve üst taraftaki taze teknik adam Zubeldia’nın Lanus’u ile Turco lakaplı Antonio Mohammed’in Colon’una yaklaşacağı maçlardan kayıpsız ayrılmalı…