Sabah:
1 Su bardağı taze sıkılmış portakal suyu
3 bardak su
1 adet vişneli bonbon şeker
Öğlen:
Tek kaşarlı kıymalı pide
1 Adet 200 ml Ayran
Salata
1 Adet portakallı bonbon şeker
Akşam:
15 Mayıs 2009 Cuma
14 Mayıs 2009 Perşembe
Günlük Yemek Listem: 14 Mayıs 2009
Bugün yeni bir yazı listesine başlıyorum. Hani envai çeşit diyet önerisinde anlatılır ya yediğiniz tüm şeyleri gün içerisinde yazın diye bende listeye başlıyorum
Sabah:
1 Su bardağı taze sıkılmış portakal suyu
Küçük peynirli tost
2 adet naneli şeker
Öğlen:
1 kase Tutmaç çorba
1 Tabak Spagetti
2 Tavuk baget 3 dilim kızarmış patates
1 Şişe maden suyu
Akşam:
2 Tabak Kaynamış tane Bakla
1 Kase sarımsaklı yoğurt
1 Dilim İri ekşi mayalı Köy ekmeği
Sabah:
1 Su bardağı taze sıkılmış portakal suyu
Küçük peynirli tost
2 adet naneli şeker
Öğlen:
1 kase Tutmaç çorba
1 Tabak Spagetti
2 Tavuk baget 3 dilim kızarmış patates
1 Şişe maden suyu
Akşam:
2 Tabak Kaynamış tane Bakla
1 Kase sarımsaklı yoğurt
1 Dilim İri ekşi mayalı Köy ekmeği
13 Mayıs 2009 Çarşamba
Dune Karakterleri 1 : Savaşçı mentat Thufir Hawat
Efendim pekte uzun olmayan bir zaman önce Dune evreni ve karakterleri konusunda bir yazı yazmıştım. Blog yazma işinede tam kendimi verememişken kişilik tahlilleri ve karakterler konusunda nasıl yazı yazacaksın? diye soranlar olabilir. Doğaldır. Fırsat buldukça aklımdan geçenleri kendi bakış açımla yazmaya çalışıyorum. Öncelikle Dune evreninde en akılda kalıcı karakterler Atreides ailesinden gelir. Vorian,Paulus,Leto,Paul ve Leto II gibi evreni tamamen şekillendiren ve yeni bir mecrada yol almasını sağlayan karakterler bu aileden gelmektedir. Frank Herbert'in yazmış olduğu ilk kitapta insanı etkileyen Hanedanlar serisinde de Leto'nun kişiliğini şekillendiren Thufir Hawat'tan bahsetmek istiyorum.
Savaşçı mentat, Piter de Vries gibi sapkın bir zihin olmayan, Hasimir Fenrig gibi öldürmeyi güç arzusuyla yapmayan bir adam, Mutlak adanmışlak Atreideslere hizmet eden bir hizmetkar, ilk kitabın sonunda Baron Harkonnen'in vermiş olduğu zehir sebebiyle acı çekerken Paul Muaddib'in onu nasıl onurlandırdığı ve cevabı 1984 yapımı Dune filminden alıntı olarak aşağıda gösterdim. Paulus Atreides'in Hanedanlar serisinde ailevi ihanetle ölümü üzerine ( Leydi Helena Richeseli olmayı hiç unutamamış) Leto yu hastalık derecesinde koruma arzusu güden, Şaddam'ın ihanetiyle Harkonenlara düşüşüne kadar Atreides evine mutlak sadakatli hizmet eden bu Suikastçiler ustası mentat için anlatacak çok da fazla bir söz yok. Harkonnen evinin tüm dalavere ve kirli oyunlarına genç Dük Leto karşı koyabildiyse Thufir, Gurney ve Duncan gibi sağlam bir ekibine borçludur.
From Dune (1984)
Paul: [realizing that a poisoned Thufir is being forced to try and assassinate him] ... You have served House Atreides faithfully for three generations, Thufir Hawat. As the new Duke, I hereby invite you to ask me for whatever you wish. You may request anything of me, anything at all.
[He stares deeply into Thufir's eyes]
Paul: Do you need my life, Thufir? If so, my life is yours. Take it.
[Thufir hesitates, looking as if he might cry]
Paul: I'm serious, Thufir. If you mean to strike, strike. I will not resist you.
Thufir Hawat: [He turns to Feyd and the Emperor] ... Did you actually believe, even for a moment, that I would fail my Duke TWICE?
4 Mayıs 2009 Pazartesi
El Classico: Total Futbol intikamını aldı.
Cumartesi akşamı fırsat olursa seyrederim diye düşündüğüm Barça-Real derbisini hastalık ve yakınlarımla muhabbet sebebiyle kaçırdım. Gördüğüm kadarıyla G.Amerika derbisindeki tatsız tutsuz görüntülerin yerini bol gol ve güzel bir futbol almış. 2009 hem EPL deki Liverpool maçları hemde Barça'nın rekor kırdığı bir sezon olarak tarihe geçecek. Tarih yazılırken bizde buna tanıklık ediyoruz ki bence ilerde torunlarıma acaip hava atabileceğim bir durum diye düşünüyorum.
Hastalık ve Hastane
Oldum olası hastaneleri sevmemişimdir. Hayatım boyunca hastaneye gidiş sebeplerim hep sakarlık ve acele yüzünden yaptığım kazalar sonucu olmuştur. Çok şükür genel sağlık durumum hiç bozulmadı ama maşallah annem ve babam sayesinde hiç hoşlanmadığım bu yere sık sık gider oldum. Öncelikle devlet hastanelerindeki son zamanlardaki değişimi takdir etmek lazım. çocukluğumun tendürdiyot kokulu, hapishane duvarlı yerleri gitmiş, yerlerine güleryüzlü çalışanları olan gerçekten insana değer veren kurumlar gelmiş.
En son gidişim geçen perşembe annemin diş ağrısı için ağrı kesiciyi fazla kaçırıp (majezik 100 mg) hafif bir mide-ince bağırsak kanaması geçirmesiyle oldu. Gayet rahat bir odada da annemi 3 gün gecelei gündüzlü misafir ederlerken aynı zamanda serviste görevli hemşirelerden, yemek dağıtımı yapan hizmetlilere kadar herkes oldukça ilgili ve kibardı. Burada onlara teşekkür etmek isterim. Türkiye de umudu kaybetmemiz için halen daha nedenler olduğunu gösterdi. Hep eleştirdiğimiz biricik devletimizin güzel ve işini iyi yapan kurumlarının olduğunu bilmek çok güzel bir duygu gerçekten. Annemi bugün taburcu ettiler ve yapılan tüm işlemleri arşivde saklamamız için bize verdiler ki bu geldiğimiz noktanın ne kadar güzel olduğunu gösteriyor.
En son gidişim geçen perşembe annemin diş ağrısı için ağrı kesiciyi fazla kaçırıp (majezik 100 mg) hafif bir mide-ince bağırsak kanaması geçirmesiyle oldu. Gayet rahat bir odada da annemi 3 gün gecelei gündüzlü misafir ederlerken aynı zamanda serviste görevli hemşirelerden, yemek dağıtımı yapan hizmetlilere kadar herkes oldukça ilgili ve kibardı. Burada onlara teşekkür etmek isterim. Türkiye de umudu kaybetmemiz için halen daha nedenler olduğunu gösterdi. Hep eleştirdiğimiz biricik devletimizin güzel ve işini iyi yapan kurumlarının olduğunu bilmek çok güzel bir duygu gerçekten. Annemi bugün taburcu ettiler ve yapılan tüm işlemleri arşivde saklamamız için bize verdiler ki bu geldiğimiz noktanın ne kadar güzel olduğunu gösteriyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)