15 Aralık 2008 Pazartesi
Devamsızlık
Öğrencilerin devamsızlık haklarını kullanmaları gibi bloğuda biraz boşladık. işti güçtü yok krizdi vs araya baya bir zaman girmiş ama yazılan diğer blogları zevkle okurken şunu gördüm. biriktirdiklerimi aynı zamanda diğerleri ile paylaşmak. tükçeyi akıcı ve güzel konuşmanın en önemli şartı yazarken de aynı özeni gösterebilmek. keni gelişimim adına daha sık yazmaya ve ilgilendiği konuları burada paylaşmaya çalışacağım.
7 Kasım 2008 Cuma
Quo Vadis River Plate?
türkiye de fanatik derece de FB taraftarı olmama rağmen ( nasıl fanatiklikse ömrü hayatımda stad da izlediğim tek maç GB-Blackburn Rovers maçı o da zorla) Yeni dünya da favori takımım River plate. Sanırım maradona yı itici bulduğumdan Bocayla ilgili pek sevimli duygular beslemiyorum. gelelim asıl konumuza geçen sezon Clasura da şampiyonluk ipini göğüsleyen takımın yerinde yeller esiyor. Gelen giden durumuna baktığımızda ise geçen sene El Cholo ile devamlı sürtüşen El Burrito Ortega ile Lazio ya transfer olan Carrizo haricinde takımın kimyasını etkileyecek bir güç kaybı görünmüyor. Sebastian El Loco Abreu da CopaSudamericana maçlarında oynayabilecek biçimde İsrailden dönmesine rağmen ligin bitimine 5 hafta kala ligin dibindeler. Başlıkta da sorduğum gibi nereye gidiyorsun River
Where Amazing Happen
Başlık biraz NBA reklamı gibi durdu ama idare ediverin yaratıcı fikirlerim akşam mesai saati sonuna doğru gelmedi. Aslında resim ıvır zıvır da koymak gerekir posta ama hiç bişi eklemeden direkt yazıcam gördüklerimi daha doğrusu göremediklerimi. NTV ve mitoz bölünme sonucu oluşan kardeşi NTVSPOR ara sırada olsa NBA maçlarını veriyorlar. Canlı maçlar saat farkı sebebiyle acaip saatlerde oynandığı için tekrarları prime time kuşağında denk getirmeden gene garip saatlerde yayınlıyorlar. Ez cümle daha bir maç seyretmişliğimiz yok. NBA resmi sitesinde takip ettiğim kadarıyla sezon başı Batug.com yapılan tahminlere benzer sonuçlar alınmaya başladı. Beklentileri yükselten Oden ve tayfası oden'nin sakatlanmasıyla Rudy,La Marcus ve Roy üçlüsüne doğru yol almaya başladı. Tombul kelebek Deron sakatlığı sebebiyle oynamadığı maçlarda Utah'ın daha yenilgisi yok. Clippers ve Minny acaip kötü sonuçlar aldılar. Memphis ve OKC için denecek bişi yok Rebuilding olayını aşmışlar resmen 10 yılda Contender olur bu takımlar. GM nasıl proje yapıyorlar anlamış değilim. Sonuç olarak ilk maçlar sonunda skorlardan gördüğüm Spurs ve Celtic yaşlılık alametlerini bu sezon oldukça hissedecekler Lebron eğer Kobe ye toslamazsa yüzüğü alacakmış gibi duruyor.
22 Ekim 2008 Çarşamba
kadınlar
Kadınları anlayanlar varsa bana da anlatsınlar''' kadınlar ne isterde " mel gibson böyle konuşmuştu. Katılıyorum gerçekten kadınlar ne ister?
21 Ekim 2008 Salı
Kayıt Dışı -#2
Üzerimde ki uyuşukluğu atmam için bir silkinmeye ihtiyacım var. Geçen kız arkadaşımla bir tartışma sonrası bana söylediği "hayatın işle ev arasına tıkılmış, deşarj olamıyorsun. kafanı olur olmaz işlere takıp hayatı kaçırıyorsun" tespitlerinden sonra yeni bir yön vermek üzere düşünmee başladım. Aslında yeni bir ben yaratamayacağım için değiştirmek ve geliştirmek istediğim yönlerimi araştırmam gerektiğini düşünüyorum. Jacques Brel "yetenek bir şeyi yapma isteğidir" demiş. Bu söz kendisinin meşhur "Amsterdam" şarkısını dinlerken gösterdiği duygu yoğunluğu üzerine düşünmeme ve hayat hikayesini araştırmama yol açtı. Öğrendiğim kadarıyla mücadele gücü ve gayretleri bana ilham verebilecek kadar ilginç bir adam.
İşe ruhsal ve fiziksel bir SWOT analizimi yaparak başlamak kanaatindeyim. Analiz sonunda kendimi değiştirmek olmasada daha iyiye dönüştürmek adına yapabileceğim şeyleri görebilirim.
İşe ruhsal ve fiziksel bir SWOT analizimi yaparak başlamak kanaatindeyim. Analiz sonunda kendimi değiştirmek olmasada daha iyiye dönüştürmek adına yapabileceğim şeyleri görebilirim.
Come Back
Uzun zamandır bloğu boşladım haliyle tabi yazılacak çizilecek şeylerin sayısıda arttı. Yazısız geçen süre de önemli olaylar oldu başlıkları bir sıralayım hepsinin altına gereken yorumlarımı kısa kısa yapacağız.
Konu 1: Milli maçlar ve 2010 Dünya Kupası Elemeleri
- Mucizevi bir Estonya beraberliği !!! ve olması gereken bir Bosna galibiyetiyle iki maçı kapattık. Oynanan oyundan sonra İspanya maçlarında fark yermiyiz? Yoksa garip bir biçimde büyük ve stresli maçlarda en umulmadık sonuçları alan takım olma özelliğini devam mı ettireceğiz? Bu iki soruya kesin cevap verebilen insan türk milli takımının tüm maçlarına iddia oynayabilir.
Konu 2: El SuperClasico: River Plate vs Boca Juniors
- Aslında 19 ekimde oynanacak maç için oldukça heyecanlıydım. River kötü giden 2008 Apertura sezonunda taraftarlarının ağzına bir parmak bal çalacak bir derbi galibiyetini alır diye umuyordum ama tonla eksiği olan Boca usta ayağı Riquelme'nin adresi teslim ortasında genç golcüsü Lucas Viattri ile El Monumental den mutlu ayrıldı. NTVSPOR un maç öncesi yayınını da oldukça beğendim. Güzel hazırlanmış bir derbi idi. Kardeş kanalı NTV de Roma - Inter maçı vardı. Dönüşümlü seyrettiğim maçta Avrupada ki organizasyon seviyesi ile Arjantin deki sertliği karşılaştırma imkanı buldum. Arjantinden çıkan adam eğer korkak değilse İtalya dair her ligde korakor top oynar.
Konu 3 : Euroleague Opening Night!
- NBA TV gibi başlık attım. Fenerbahçe sezonun açılış maçında bir çok eksiğine rağmen son 2 dk da (livescore dan gördüğüm kadarıyla) maçı verdi. Vidmar'ın oyunu ile Green in performansı biraz bende soru işaretleri yaratmaya başladı. Acilen uzun oyuncu ve winner özelliği olan bir oyuncu ile daha dengeli maçlar oynayacağını düşünüyorum. Bu arada bir iki çift de yayıncı kuruluşa söylemek lazım. Evet maçların yayın hakları iyi bir ücret ödenerek alınmış olsa da şu ekonomik ortamda şifresiz kanalla maçları vererek pazarlama ve reklam payının arttırılmasını hedeflenmesi daha mantıklı bir yol gibi geldi. Uzunca bir süredir Basketbol seyircisini tribüne ve ekran başına çekmek için verilen emek şifreli kanalla yok edilmesinden endişe etmekteyim.
Konu 1: Milli maçlar ve 2010 Dünya Kupası Elemeleri
- Mucizevi bir Estonya beraberliği !!! ve olması gereken bir Bosna galibiyetiyle iki maçı kapattık. Oynanan oyundan sonra İspanya maçlarında fark yermiyiz? Yoksa garip bir biçimde büyük ve stresli maçlarda en umulmadık sonuçları alan takım olma özelliğini devam mı ettireceğiz? Bu iki soruya kesin cevap verebilen insan türk milli takımının tüm maçlarına iddia oynayabilir.
Konu 2: El SuperClasico: River Plate vs Boca Juniors
- Aslında 19 ekimde oynanacak maç için oldukça heyecanlıydım. River kötü giden 2008 Apertura sezonunda taraftarlarının ağzına bir parmak bal çalacak bir derbi galibiyetini alır diye umuyordum ama tonla eksiği olan Boca usta ayağı Riquelme'nin adresi teslim ortasında genç golcüsü Lucas Viattri ile El Monumental den mutlu ayrıldı. NTVSPOR un maç öncesi yayınını da oldukça beğendim. Güzel hazırlanmış bir derbi idi. Kardeş kanalı NTV de Roma - Inter maçı vardı. Dönüşümlü seyrettiğim maçta Avrupada ki organizasyon seviyesi ile Arjantin deki sertliği karşılaştırma imkanı buldum. Arjantinden çıkan adam eğer korkak değilse İtalya dair her ligde korakor top oynar.
Konu 3 : Euroleague Opening Night!
- NBA TV gibi başlık attım. Fenerbahçe sezonun açılış maçında bir çok eksiğine rağmen son 2 dk da (livescore dan gördüğüm kadarıyla) maçı verdi. Vidmar'ın oyunu ile Green in performansı biraz bende soru işaretleri yaratmaya başladı. Acilen uzun oyuncu ve winner özelliği olan bir oyuncu ile daha dengeli maçlar oynayacağını düşünüyorum. Bu arada bir iki çift de yayıncı kuruluşa söylemek lazım. Evet maçların yayın hakları iyi bir ücret ödenerek alınmış olsa da şu ekonomik ortamda şifresiz kanalla maçları vererek pazarlama ve reklam payının arttırılmasını hedeflenmesi daha mantıklı bir yol gibi geldi. Uzunca bir süredir Basketbol seyircisini tribüne ve ekran başına çekmek için verilen emek şifreli kanalla yok edilmesinden endişe etmekteyim.
24 Eylül 2008 Çarşamba
Gaizka Mendieta
İki gündür o blog senin bu blog benim dolaşırken bari kendi bloğumda da bir yazı yazıyım derken aklıma "kıyıda köşede kalanlar" kısmını boşladığım geldi. ilk bölümde yazdığım halen aktif top oynayan bşr oyuncu iken başlıkta da görüleceği gibi Mendiata 34 gibi erken bir yaşta sakatlıklar ve formsuzluklar gibi nedenlerle kariyerini sonlandırmış bir oyuncu. wiki türü sitelerde de bulunan bilgilerden Bilbao 1974 doğumlu kariyerinde Castellon,Valecia,Lazio,Barcelona,Liverpool,Middlebroughs gibi ortalama ve kalbur üstü takımlarda forma giydiği görülmekte. Bende en çok yer eden anısı ise Cuper li Valencia da yaşadığı Şampiyonluk ve CL finali. İyi topçu idi keşke daha fazla seyretseydik.
Etiketler:
Kıyıda Köşede Kalanlar
18 Eylül 2008 Perşembe
Los Millonores O Gallinas
River Plate fenerbahçeli olmama rağmen arjantinde sempati duyduğum takımdır. Geçen seneki Clasura şampiyonluğundan sonra "El Cholo" Diego Simone için hayat El Monumental de zorlanmaya başlayacak. Dün gece Velez Sarsfield a evinde 2-1 kaybedince apertura da ki şampiyonluğa olan inancı oldukça azaltmaya başladılar. Aslında Flores,Ojeda gibi transferler giden Abreu,Ariel "El Burrito" Ortega gibi oyuncuları aratmayacağı yönündeydi fakat 6 maçta sadece Rosario Central'i yenmiş olmaları oyuncuların işleri düzeltmesi için zamanlarını hızla azaldığını gösteriyor. Abelairas ve Buononotte gibi yıldız adaylarının transfer yapabilmesi için Apertura sezonu iyi değerlendirmeleri gerekiyor.
Etiketler:
Arjantin,
Futbol,
River Plate
9 Eylül 2008 Salı
Kayıt Dışı - #1
Başlığa kocaman yazmışız futbol,basketbol ve hayata dair herşey! ee futbolu yazdık, basketbolu yazdık ne kaldı geriye yazmadığımız? Tabii ki biz fanilerin günlük koşuşturmasında arta kalanlar. nedir onlar? Kısaca anlatalım.
#Öncelikle hayatımı devam ettirmek için para kazanmam lazım haliyle para kazanmak için çalışmak. Tabi bizde dizime kadar gelen para yığınına sahip bir ebeveyn olmadığı için icra-i meslek ediyoruz. İş olarak tam olarak ne olduğu belli değil bence planlama gibi bişi ama kontrol başkasında, ben sadece yazıp çizip bu olmalı diyorum.
#Özel yaşama gelince insan ilişkilerin pek iyi olmadı kimilerine göre çok kıl, kimilerine göer soğuk bir karakter olduğum söyleniyor. Bazen ben bile kendimden nefret ediyorum o derece yani. iyi kötü bir kız arkadaşım var geleceği meçhul ( yazının bu bölümleri sanki şikayet ve bunalım havası yarattı) bir ilişkimiz var.
#Hayatımda çok fazla şeylere ihtiyaç duymuyorum. Yemek, internet ve güzel bir film yetebiliyor mutlu olmam için
# Ailem benim için oldukça önemli sayılır. Bazen kısır çekişmelere dalsamda annemle iyi anlaşırız. Babamla az biraz sorunlu bir ilişkim var. Geçmişte yaşadığım güvensizlik krizleri beni etkiledi. Aslında beni çok sever ama devamlı onu eleştirmem onu acaip rahatsız ediyor. Bazen kantarın topuzu kaçsa har gür arasında kaynayıp gidiyor.
# Pek fazla arkadaşım olduğunu söyleyemem bazıları gibi pek sıkı dostum yok. bi kaç tane arkadaşımla takılırım. Büyük ve eğlenceli şeyler için en yakınım diyebileceğim Kuzenim İbrahim'in mutlaka yanımda olması gerekiyor.
Şimdilik bu tip yazıları ara sırada bu blog da olursa okuyucularla paylaşmayı planlıyorum.
#Öncelikle hayatımı devam ettirmek için para kazanmam lazım haliyle para kazanmak için çalışmak. Tabi bizde dizime kadar gelen para yığınına sahip bir ebeveyn olmadığı için icra-i meslek ediyoruz. İş olarak tam olarak ne olduğu belli değil bence planlama gibi bişi ama kontrol başkasında, ben sadece yazıp çizip bu olmalı diyorum.
#Özel yaşama gelince insan ilişkilerin pek iyi olmadı kimilerine göre çok kıl, kimilerine göer soğuk bir karakter olduğum söyleniyor. Bazen ben bile kendimden nefret ediyorum o derece yani. iyi kötü bir kız arkadaşım var geleceği meçhul ( yazının bu bölümleri sanki şikayet ve bunalım havası yarattı) bir ilişkimiz var.
#Hayatımda çok fazla şeylere ihtiyaç duymuyorum. Yemek, internet ve güzel bir film yetebiliyor mutlu olmam için
# Ailem benim için oldukça önemli sayılır. Bazen kısır çekişmelere dalsamda annemle iyi anlaşırız. Babamla az biraz sorunlu bir ilişkim var. Geçmişte yaşadığım güvensizlik krizleri beni etkiledi. Aslında beni çok sever ama devamlı onu eleştirmem onu acaip rahatsız ediyor. Bazen kantarın topuzu kaçsa har gür arasında kaynayıp gidiyor.
# Pek fazla arkadaşım olduğunu söyleyemem bazıları gibi pek sıkı dostum yok. bi kaç tane arkadaşımla takılırım. Büyük ve eğlenceli şeyler için en yakınım diyebileceğim Kuzenim İbrahim'in mutlaka yanımda olması gerekiyor.
Şimdilik bu tip yazıları ara sırada bu blog da olursa okuyucularla paylaşmayı planlıyorum.
6 Eylül 2008 Cumartesi
Belçika Maçı ve Ukraynadan Kalanlar
Sakatlıklar ve çekişmeler sonucu adam gibi bir milli takım kuramayan kurt hoca! Tanjevic Ukrayna maçında elde ettiği galibiyetle bugün Belçika maçına çıkıyor. Real Madrid oynayan Alex Hervelle ile Eski CSKA lı Thomas Van Den Spiegel den mahrum Belçika önünde göstereceğimiz performans ve alacağımız galibiyet Polonya daki şampiyona için umutlarımızı tazelememize yarayacaktır. Galibiyetten önemlisi milli takımının nasıl oynadığı önemli bence; yıllardır geniş bir kadro ve bir sürü yetenekli oyuncu ile kendince en iyi jenarasyonumuz ile kendi evimizde sadece bir gümüş madalya almamız ve büyük şampiyonalarda rezil bir oyun ile yaşanan takım içi çekişmelerden sonra 86 ve üstü bir jenarasyon ağırlıklı bir kadro ile polonya da göstereceğimiz başarı evimizde yapacağımız 2010 için umut beslememize yardımcı olabilir.
Galibiyettende önemli olan bir şey belli NBA da Detroit ve Indiana gibi savunma ağırlıklı takımlara olan sempatim sebebiyle mücadele etmeyen bir takım benim için hep eksiktir. Hazırlık maçlarında eskisi gibi kendi ayarımızda olduğunu iddia ettiğimiz Sırbistan, Karadağ, Litvanya gibi takımların hiç birini yenememiş olmamız açıkçası beni düşündürüyor. yazıyı hayalimdeki kadro ile sonlandırayım.
Gardlar : Kerem Tunçeri,Engin Atsür,Tutku Açık,
Forward : Sinan Güler,Ömer Onan,İbrahim Kutluay, Barış Hersek
PF :Hidayet Tükoğlu,Ersan İlyasova,Kerem Gönlüm,Ermal Kurtoğlu
Pivot :Ömer Aşık,Kaya Peker,Semih Erden, Hüseyin Beşok
Galibiyettende önemli olan bir şey belli NBA da Detroit ve Indiana gibi savunma ağırlıklı takımlara olan sempatim sebebiyle mücadele etmeyen bir takım benim için hep eksiktir. Hazırlık maçlarında eskisi gibi kendi ayarımızda olduğunu iddia ettiğimiz Sırbistan, Karadağ, Litvanya gibi takımların hiç birini yenememiş olmamız açıkçası beni düşündürüyor. yazıyı hayalimdeki kadro ile sonlandırayım.
Gardlar : Kerem Tunçeri,Engin Atsür,Tutku Açık,
Forward : Sinan Güler,Ömer Onan,İbrahim Kutluay, Barış Hersek
PF :Hidayet Tükoğlu,Ersan İlyasova,Kerem Gönlüm,Ermal Kurtoğlu
Pivot :Ömer Aşık,Kaya Peker,Semih Erden, Hüseyin Beşok
3 Eylül 2008 Çarşamba
Kıyıda Köşede Kalanlar : Juan Carlos Valerón Santan
Deportivo La Coruna'nın Şampiyon olduğu 99-2000 sezonundan sonra kadrosuna kattığı ve Efsanevi 1-4 ve 4-0 lik Milan maçlardaki inanılmaz oyunu ile aklımda kalan bir oyuncu idi. Bir dönem İspanyol milli takımın orta alanında da görev almıştı. Şimdilerde pek adı sanı duyulmasa da oynadığı dönemde gösterdiği performansla dikkati gerektiği kadar çekemediğini düşündüğüm oyunculardandır.
Etiketler:
Kıyıda Köşede Kalanlar
EPL Haftanın Takımı

Aslında EPL maçlarını seyretmediğimden pek yorum yapamadım. ESPN deki amcalar üşenmemiş liste çıkarmışlar. Dikkatimi çeken Dutchman'in blogunda yazdığı Amr Zaki(fotosu yanda) uzak ara fiyat performans oranını tavana vurdurmasıdır.
GK: David James (Portsmouth)
CB: Calum Davenport (W Ham)
CB: Gianni Zuiverloon (WBA)
CB: Martin Laursen (Villa)
LM: Tuncay (Boro)
CM: Liam Lawrence (Stoke)
CM: Luka Modric (Spurs)
RM: Shaun Wright-Phillips (Man City)
ST: Amir Zaki (Wigan)
ST: Jermain Defoe (Portsmouth)
ST: Robin Van Persie (Arsenal)
2 Eylül 2008 Salı
WC 2010 Elemeleri : USA
2010 Güney Afrika için tüm takımlar hazırlıklarını yaparken sitelerde maçlar için kadrolarda birer birer yayınlamaya başlandı. Yavaş yavaş oynadığı futbolla CONCACAF içerisinde dominant bir role soyunan USA oyuncularını da yurt dışına göndererek aradaki kalite farkını azalttığını gösteriyor. Draft sistemini de yerleştirdikleri sürece ligleri avrupadaki 4 büyüklü 7 kızkardeşli liglerden ayrılacaktır.
İşte kadro:
İşte kadro:
Goalkeepers: Brad Guzan (Aston Villa, England), Tim Howard (Everton, England)
Defenders: Carlos Bocanegra (Rennes, France), Danny Califf (Midtjylland, Denmark), Steve Cherundolo (Hannover, Germany), Frankie Hejduk (Columbus), Oguchi Onyewu (Standard Liege, Belgium), Michael Orozco (San Luis, Mexico), Heath Pearce (Hansa Rostock, Germany), Marvell Wynne (Toronto)
Midfielders: DaMarcus Beasley (Glasgow Rangers, Scotland), Michael Bradley (Heerenveen, Netherlands), Ricardo Clark (Houston), Maurice Edu (Glasgow Rangers, Scotland), Sacha Kljestan (Chivas USA), Eddie Lewis (Los Angeles)
Forwards: Brian Ching (Houston), Landon Donovan (Los Angeles), Clint Dempsey (Fulham, England), Eddie Johnson (Cardiff, Wales)
Quote
Çok sevdiğim (Wheel of Time) WOT serisinde ki bazı alıntıları buraya taşıdım. Bazı şeyleri anlatmak için tam gediğine oturanları var.
It is the enemy you underestimate that kills you.
When a woman says she will obey you, of her own will, it is time to sleep lightly and watch your back
Death comes for us all. We can only chose how to face it when it comes.
Wounds to the pride are remembered long after wounds to the flesh.
Men fight when they should run, and fools fight when they should run
Only a fool thinks his enemies stand still when he isn't looking
It is the enemy you underestimate that kills you.
When a woman says she will obey you, of her own will, it is time to sleep lightly and watch your back
Death comes for us all. We can only chose how to face it when it comes.
Wounds to the pride are remembered long after wounds to the flesh.
Men fight when they should run, and fools fight when they should run
Only a fool thinks his enemies stand still when he isn't looking
1 Eylül 2008 Pazartesi
Kadro

Malaga kaybettiği oyuncular ve 4-04 Atletico Madrid yenilgisiyle La Liga nın ilk hafta itibariyle dibine demir atmış durumda, benim ilgimi çeken ise anne ve baba soyadlarını beraber kullanan İspanyol kültürünün uzun isimleri yerine takma adlarıyla tanınan oyuncular.
Brezilya da bu kültüre sahip ama yandaki kadroda bulunan 16 ve 24 nolu oyuncuların takma isimleri ile yıldız olmalarını ve Türkiyede ki genç çocukların kalplerinde taht kurmalarını kim ister ?
Brezilya da bu kültüre sahip ama yandaki kadroda bulunan 16 ve 24 nolu oyuncuların takma isimleri ile yıldız olmalarını ve Türkiyede ki genç çocukların kalplerinde taht kurmalarını kim ister ?
2010 WC Elemeleri:Arjantin
Arjantin teknik direktörü Alfio Basile ülkesinin 2010 dünya kupası için Peru ve Paraguay ile oynayacağı eleme maçları için aday kadrosunu açıkladı.
Roberto Abbondanzieri (Getafe), Juan Pablo Carrizo (Lazio), Sergio Romero (AZ Alkmaar); Javier Zanetti (Internazionale), Daniel Diaz (Getafe), Pablo Zabaleta (Manchester City), Gonzalo Rodriguez (Villarreal), Martin Demichelis (Bayern Munich), Fabricio Coloccini (Newcastle), Gabriel Heinze (Real Madrid); Juan Roman Riquelme, Sebastian Battaglia ( Boca Juniors), Jonas Gutierrez (Newcastle), Javier Mascherano (Liverpool), Fernando Gago (Real Madrid), Esteban Cambiasso (Internazionale), Angel Di Maria (Benfica), Andres D'Alessandro (Internacional); Lionel Messi (Barcelona), Carlos Tevez (Manchester United), Sergio Aguero (Atletico Madrid), German Denis (Napoli), Lisandro Lopez (Porto).
Yukarıdaki kadrodaki ilgimi çeken isimler Romero,Diaz,Rodriguez gibi oyuncularla klasik milli takım oyuncu havuzunda çeşitlilik sağlanmaya başlanmış gibi.
Roberto Abbondanzieri (Getafe), Juan Pablo Carrizo (Lazio), Sergio Romero (AZ Alkmaar); Javier Zanetti (Internazionale), Daniel Diaz (Getafe), Pablo Zabaleta (Manchester City), Gonzalo Rodriguez (Villarreal), Martin Demichelis (Bayern Munich), Fabricio Coloccini (Newcastle), Gabriel Heinze (Real Madrid); Juan Roman Riquelme, Sebastian Battaglia ( Boca Juniors), Jonas Gutierrez (Newcastle), Javier Mascherano (Liverpool), Fernando Gago (Real Madrid), Esteban Cambiasso (Internazionale), Angel Di Maria (Benfica), Andres D'Alessandro (Internacional); Lionel Messi (Barcelona), Carlos Tevez (Manchester United), Sergio Aguero (Atletico Madrid), German Denis (Napoli), Lisandro Lopez (Porto).
Yukarıdaki kadrodaki ilgimi çeken isimler Romero,Diaz,Rodriguez gibi oyuncularla klasik milli takım oyuncu havuzunda çeşitlilik sağlanmaya başlanmış gibi.
Monaco da Bir Koreli:Park Chu-Young

Park Chu-Young
Fransa ligi pek ilgimi çeken bir lig değil ama ilginç transfer haberleriyle ve patlama yapmaya aday olup yapamamış oyuncuları rehabilite eden yapısıyla ilginç olabilir. Başlıktaki adı geçen oyuncu Güney Kore den Monaco ya gelen bir genç yetenek. 2004 de Korede yılın genç oyuncusu ödülünü alan oyuncu 2 milyon Euro ya kırmızı beyazlı formayı giyecek. Özellikle serbest atışlardaki başarısından söz edilen 1985 doğumlu oyuncunun Ligue 1 performansını merak ediyorum.Lyon Vs. St. Etienne

Dün akşamki maç Lyon un son yıllarda domine etmesiyle yavanlayan, genç yıldızlarını İspanya ve İngiltere liglerine kaptıran bir ligin seyredilmesi en akla yakın maçlarından birisiydi. Lyon da Benzema, St Etienne de Gomis Euro 2008 de dikkat çekebilecek potansiyele sahip olmalarına rağmen Domenech'in yaşlı genç! karması milli takım oluşturma takıntısıyla gerçek performanslarını ortaya koyamadılar. Kanal A maçı çok fazla hırpalamadan anlatabilen bir yorumcu-spiker ikilisiyle maçı idare etti. Yoğun yağışla birlikte iki takım ağır sıklet boksörleri gibi orta sahada birbirlerini kontrol edip ataklara çıkmaya çalıştı. Ani ileri çıkışlarda gol arayan St Etienne nazaran daha derli toplu gelmeye çalışan Lyon Govou'nun etkisiz oyunu sebebiyle kanatlardan Benzema yı besleyemedi. Gomis kontra fırsatlarını uzaktan şutlarla harcayınca ilk yarıda gol çıkmadı. İkinci yarı aynı şeyleri izleme ihtimalimizi Benzema akıl dolu bir plase ile sonlandırdı. Maç Lyon'un galibiyeti ile bitmiş olsada Bodmer, Revelliere ve Makoun gibi oyuncuların performanslarıyla Benzema'nın arzusu devam etmediği sürece Lyon'un dominant günleri fazla uzun sürmeyebilir.
Maçtan kalan en ilgi çekici enstantane ise Frederic Piquionne oyuna girerken kendisine tepki gösteren seyircilere cevabını muhteşem bir şut ile cevaplayıp stadı sessizliğe büründürmesiydi.
Maçtan kalan en ilgi çekici enstantane ise Frederic Piquionne oyuna girerken kendisine tepki gösteren seyircilere cevabını muhteşem bir şut ile cevaplayıp stadı sessizliğe büründürmesiydi.
29 Ağustos 2008 Cuma
EFES Cup İzlenimler

Olmadı olmayacak bu takım. Kahredici bir görüntü sergiliyorlar. Birebir adam savunması olmayan gardlar.ile kolay sayı yiyen bir takım nasıl savunma direnci gösterir .Kerem Tunçeri'ye İspanya yaramış iyi niyetle savunup organize etmeye çalışıyor ama nafile, Ender Arslan savruk ve kontrolsüz genç ve yıldız takım seviyesindeki maçlarda Tony Parker ile karşılaştırılan adam 2006 dünya şampiyposundaki Litvanya maçı hariç ortalarda yok. Hidayet yaşanan sıkıntılardan ders almış ama içerde pasi vereceği adam Dwight Howard olmadığında gemiyi kurtarmaya çalışıyor. Statik hücum etme alışkanlığımızla savunmada Çakma Mutombo Fatih tercihi bizi yumaşatıyor. aslındaFatih den çok umutluydum. Pota altında kaos ve savunma direnci sağlayabildiği için ama o da blok yapma sevdasıyla ortayı kapatmada zaaf gösterince alçak posttan sayı yemede hiç zorlanmıyoruz! Semih ve Ömerlerin sakatlıkları oldukça belimizi bükecek gibi. Kerem Gönlüm ve Kerem Tunçerinin gayretleriyle olmaz. Bize Gladyatör lazım. Ermal milli takımı bıraktı mı bilen varsa bi zahmet söyleyebilir mi?
Joey "The Boxer" Barton

Joey Barton sorunlu ve kavgacı kişiliğiyle ingiliz basınına zamanında oldukça çok malzeme vermişti. Daily Mail, Milner'ın satılması ve Geremi'nin sakatlığı sebebiyle Keegan'ın Arsenal maçında ona şans verme ihtimalinde bahsetmiş. Benim gördüğüm hapishane macerasından sonra uslanma sinyalleri verirse orta saha da Newcastle'ın aradığı çözüm olabilir. Olmadı Ricky "fatboy" Hatton ile meslektaş olmak için çalışmalara başlar.
Fenerbahçe Ve Rakiplerine Dair Haberler
- Porto Lucho Gonzalez ile olan kontratını 30 Haziran 2012 kadar uzattı.
- Arsene Wenger ve De Guzman haberleri hız kazandı. En son 30 milyonluk ek bütçe kullanabilir haberi transferin son günlerinde Gunners bir süpriz yapabileceğinin habercisi gibi
- Arsene Wenger ve De Guzman haberleri hız kazandı. En son 30 milyonluk ek bütçe kullanabilir haberi transferin son günlerinde Gunners bir süpriz yapabileceğinin habercisi gibi
EFES CUP-7
2001 Avrupa şampiyonluğuyla tavan yapan basketbola karşı ilgi 2002 de yaşanan başarısızlıklar ve çekişmeler zinciri nedeniyle günden güne azalmakta. Bunun en iyi örneği sekiden Litvanya, Sırbistan, Çin gibi takımların oynadıkları Efes Cup maçlarına Portekiz,İngiltere ve Bosna Hersek gibi takımlar geldi. Bosna Hersek haricinde diğer iki takımın esamisi Avrupa da okunmaz bile ve bizim oynadığımız hazırlık maçlarında aldığımız en ciddi galibiyetler: Romanya ve İngiltere olmuş. Olimpiyatlarda Redream Takıma karşı çatır çatır top oynayan bir İspanya önceki Olimpiyatın altın madalyalı takımı Arjantini deviren Litvanya gibi takımlar karşısında pek şansımızın olacağını düşünmüyorum. 2010 da bir turnuva düzenleyeceğiz ama averaj takımı olmamak için çok çok çabalamamız gerekiyor. Özellikle Tanyeviç ve geleceğin takımını kuruyoruz safsatalarını bir kenara bırakmamız lazım. Nedir geleceğin takımı Arjantin de bir jenerasyon değişiyor ama adamlar halen daha madalya kovalamak için turnuvalara en iyi oyuncuları ile katılıyorlar. İstediğimiz ve arzuladığımız takımının çekirdeğini 2006 da gördük aynı filmin devamını seyretmek istiyorum.
Bol yıldızlı ve bol mücadele eden bir takım görmek ümidiyle
Bol yıldızlı ve bol mücadele eden bir takım görmek ümidiyle
CL ve Gruplar

Dün yapılan kura çekimi sonucunda Fenerbahçe geçen seneye nazaran daha zorlu bir fikstürü olan bir gruba düştü. Özellikle Kiev ile kış aylarında oynayacak olması Brezilyalı ve İspanyol oyuncuların bünyelerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Bir diğer sorun ise Arsenal ile iki maçı arka arkaya oynayacak olması. Grubun kaderini kendi evlerinde zor puan kaybeden 3 takımın ( Porto,Arsenal ve FB) deplasman performansları belirleyecek! Yazının ilk bölümünde dezavantajlardan bahsettik. Avantaj olarak görülecek durum ise;
Arsenalin güç kaybeden ortasaha ve savunma kurgusu ( keza Aurelio gidişi ile fenerde aynı sıkıntıyı yaşıyor) ve Eduardo ve Van Persie'nin sakatlıklar nedeniyle verimsiz olmaları
Porto cephesinde ise Quaresma'nın Inter ile yaşadığı flört sonunda lider oyuncu eksiliği yaşamadı ihtimali kadro yapısı buna pek izin vermez gibi gözüksede Arjantinli ve Brezilya lı oyuncuları ile FB yakın ekolü denk bir mücadele sinayli veriyor.
Dinamo Kiev geçen senelerde yaşadığı istikrarsız sezonlardan sonra bu sene özellikle Spartak galibiyetleriyle ön plana çıksa da hızlı ve teknik oyuncularla kötü zeminde oynama alışkanlığı olan oyuncularının durumu sonuçları etkileyecektir.
28 Ağustos 2008 Perşembe
Antonio Puerta

Bu dünyadan yaklaşık bir sene önce göçüp gitti. Ardında bir eş ve tüm futbolseverlerin gözünde acı dakikaları içeren bir anı bıraktı. Kah Tribünler onu hatırladı kah Tv lerde tartışıldı. 44 yıl sonra gelen Avrupa şampiyonluğunda Sergio Ramos'la birlikte kupayı da kaldırdı. 23 Ağustos da anısına düzenlenen kupada takım arkadaşlar bir arada onu tekrar hatırladılar. Keşke NBA de olduğu gibi formasını da emekli edebilseler.
ACB ve Transferler
Son yıllarda İspanya da spor alanında yaşanan gelişmelerin en önemli habercisi Basketbol da alınan başarılardı. Önce Dünya şampiyonluğu ardından Avrupa şampiyonasında son anda kaçırılan bir şampiyonluk. Seyirci ortalaması ve doluluk oranları açısından ACB Avrupanın en verimli liglerinden birisinin oluşmasını da sağlıyor. Aşağıdaki link ile transfer hareketliliğinin efektif oluşu dikkatimi çekmedi değil.
ACB 08/09-Transferler
ACB 08/09-Transferler
Ever Banega

Ever Banega,
Eski Boca Juniors'lı umut vadeden bir oyuncuydu ve Valencia da Koeman Aurelio mu Banega mı derken genç yıldız adayına 17 M gömdü . Artık şansını Vicente Calderon da denemeye karar vermiş olmalı ki imzayı attı.Valencia da Villa mı Silva mı derken Banega yı gönderdi. Yanında El Kun, Maxi Rodriguez ve Leo Franco ile Atletico tam bir Arjantin karması oldu.
İbrahim Kutluay İTÜ de
CL Ön Eleme Maçları ve Kuralar
Steau ve Partizan ilk maçlardan sonra takımlarımızı eleyebilecek bir görüntü vermemelerine rağmen oyuncu ve TD seçimlerinin sonuçları etkileyeceğinden korkuyordum. Korktuğum başıma geldi GS kolpa bir off-side golü ile elense de FB ilerisi için hiç umut vermedi. Değerlendirmeme önce GS ile başlayayım.
Öncelikle maçları aynı dijital platformun vermesi sebebiyle tam anlamıyla maçlara adapte olarak izleme imkanım olmadı. ama gördüğüm FB nazaran daha kaliteli ve geniş kadro seçeneği olan GS kanatları çalıştıramayan ve aynı kanada yığılan bir oyun anlayışıyla üretken olmadı. tek tek detaylara girmenin şu aşamada doğru olmayacağını var sayarak Skibbe nin Leverkusen de gösterdiği iç-dış saha dengesizliğini GS devam ettirmesi eleştirileri üstüne çekecektir.
FB için durum daha vahim bence, orta saha da direnç yok kanatlarda Uğur dağınık ve kademe hataları var Kazım ise sırtı dönük topları çok geride alıp içeri kat edemeyerek Gökhanın kanadı işlerlik kazandırmasını engelliyor. maldonado ise 18 dışına seken hiç bir topu alamayarak pozisyonundaki verimsizliğin tartışmasını devam ettiriyor.
Bence zor rakiplerle eşleşerek her iki takımda gerçeğe dönüş yapmalı ve uzun süreli yapılanmada altyapıdan çıkacak yetenekleri bulmaları gerektiğini düşünüyorum.
Öncelikle maçları aynı dijital platformun vermesi sebebiyle tam anlamıyla maçlara adapte olarak izleme imkanım olmadı. ama gördüğüm FB nazaran daha kaliteli ve geniş kadro seçeneği olan GS kanatları çalıştıramayan ve aynı kanada yığılan bir oyun anlayışıyla üretken olmadı. tek tek detaylara girmenin şu aşamada doğru olmayacağını var sayarak Skibbe nin Leverkusen de gösterdiği iç-dış saha dengesizliğini GS devam ettirmesi eleştirileri üstüne çekecektir.
FB için durum daha vahim bence, orta saha da direnç yok kanatlarda Uğur dağınık ve kademe hataları var Kazım ise sırtı dönük topları çok geride alıp içeri kat edemeyerek Gökhanın kanadı işlerlik kazandırmasını engelliyor. maldonado ise 18 dışına seken hiç bir topu alamayarak pozisyonundaki verimsizliğin tartışmasını devam ettiriyor.
Bence zor rakiplerle eşleşerek her iki takımda gerçeğe dönüş yapmalı ve uzun süreli yapılanmada altyapıdan çıkacak yetenekleri bulmaları gerektiğini düşünüyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)